HalepÂ’i BeÅŸiktaÅŸÂ’tan Bombalayan Konsorsiyum - Kenan Alpay

BeÅŸiktaÅŸ’ta bir futbol müsabakasını takiben tertiplenen bombalı saldırı acaba (kimi gazeteci ve akademisyenlerin de ifade ettiÄŸi üzere) Hükümet “siyasi, toplumsal ve ekonomik nedenleri yok sayarak” politika yürüttüğü için mi gerçekleÅŸtirildi? Acaba 15 Temmuz darbe giriÅŸiminin ardından yürürlükte tutulan OlaÄŸanüstü Hal uygulamaları mı bu türden terör saldırılarını kışkırtıyor? 

Fatura Kesme Hakkı

Özetle sorular ve şüpheler gayet özenli bir biçimde “ÅŸiddet ve terörü, gerginlik ve kutuplaÅŸmayı Hükümet politikaları üretiyor” cevabını üretmek üzere devreye sokuluyor. Oysa barbar Esed rejiminin Türkiye temsilcilerinden Ceyda Karan, Cumhuriyet Gazetesi’ndeki köşesinden Ä°stanbul’u kan gölüne döndürmek üzere patlatılan bombaların Suriye ile nasıl ve ne kadar yakın olduÄŸunu tane tane izah ediyor. Kendince Suriye’deki “rejim deÄŸiÅŸikliÄŸi ajandası”nın sonucunu şöyle anımsatıyor: “memleketi emperyalist heveslerle komÅŸuda (Suriye) maceraya sürükleyenlerin çıkardıkları faturalar ağır.”

Temel sakatlık ve çarpıklık aynı noktada deveran etsin isteniyor. Türkiye’nin Suriye’deki yıkım ve katliamlarda Esed rejimiyle aynı safta durmamasının olaÄŸan bir bedeli gibi hatırlatılan ve analiz adı altında piyasaya sürülen bir ÅŸantaj mekanizması dikilmiÅŸ karşımıza. Amerika ve Avrupa’nın PKK üzerinden giriÅŸtiÄŸi kantonal kuÅŸatmanın döşenen yapıtaÅŸları sanki sırmış gibi hareket etmek pek bir moda oldu bu sıralar. PKK’nın Suriye, Irak ve Türkiye üçgeninde Batı tarafından nasıl da çok boyutlu bir yıkım ÅŸebekesi olarak kullanıldığını idrak etmek hiç de zor deÄŸil oysa. 

BeÅŸiktaÅŸ’ta 44 insanı katleden, yüzden fazla insanı yaralayan bombalı saldırının ne siyasi ne toplumsal ne de ekonomik bir dayanağı var. Her ÅŸeyden önce PKK bu türden katliamlara giriÅŸirken böyle bir zemin veya meÅŸruiyet arayışında filan da deÄŸil. Ne mayınlı hendeklerle ÅŸehir merkezlerini harabeye çevirirken buna ihtiyaç duydu ne de Diyarbakır’dan Ä°stanbul’a, Ankara’dan Elazığ’a, Bursa’dan Adana’ya seri halinde tertiplediÄŸi bombalı saldırıları hayata geçirirken. PKK o safhayı geride bırakalı, böyle bir gerekçeye yaslanma ihtiyacı duymayalı çok zaman oldu.

PKK uluslararası terör endüstrisinin son derece önemli bir bileÅŸenidir. Bu bileÅŸen gerektiÄŸinde Barzani’nin terbiye edilmesinde, Talabani’nin öne çıkarılmasında, Esed rejimin desteklenmesinde kullanılmaktadır. Benzer bir biçimde IŞİD’le mücadele adı altında silahlandırılıp Suriye’deki muhalif Ä°slami unsurların üzerine salınıyor veya hiçbir ayrım gözetmeksizin katliamlar tertiplediÄŸi Türkiye’nin iç-dış politikasını da müdahaleye açık halde tutmaya yardımcı oluyor. BeÅŸiktaÅŸ’ta hedef alınan Çevik Kuvvet Polis otobüsünün yanından yakınından geçen sivillerin ‘teferruat zayiat’ kabilinden görülmesi, hiçbir sıkıntı sebebi sayılmaması iÅŸte bu yüzdendir.

Batı’nın Seküler DeÄŸerleri Adına

Saldırının daha ilk andan itibaren uluslararası medyada ve ülkemizdeki seküler uzantılarında nasıl bir literatür, hangi resim ve kıyaslar eÅŸliÄŸinde verildiÄŸini gayet net biliyoruz. Kemalist ve Kürtçü ulusolcu çevrelerin katliamdan zevk duyduklarını izhar eden sosyal medya paylaşımları Suriye’ye dair sergiledikleriyle neredeyse tıpatıp aynı. Çünkü Türkçü-Kürtçü ulusolcu cephe açısından Esed rejimin ayakta tutmaya yarayacak her türden saldırı, yıkım, kundaklama meÅŸru hatta zaruridir. 

Halep’teki bombardıman ile BeÅŸiktaÅŸ’taki bombalamanın failleri ideolojik ve örgütsel açıdan yakın akrabadır. Halep’in yıkımı ile hedeflenen neyse BeÅŸiktaÅŸ’ın kan gölüne çevrilmesine yönelik saldırının da hedefi odur. BeÅŸiktaÅŸ’ta katledilen masum insanlar Türkiye’nin Suriye ve Irak’taki iÅŸgal ve katliamlara karşı durmasının bir bedeli olarak bombalandılar. PKK’nın bombalı saldırı ve katliamları Kürt sorunuyla, sona erdirilen inkâr ve asimilasyon siyasetiyle, anadilde eÄŸitim talepleriyle, yerel yönetimler reformuyla filan hiç ama hiç ilgili alakalı deÄŸildir.

15 Temmuz askeri cuntasının hedefi ile PKK’nın hedefi birbirini tamamlayan planın parçaları olarak tahakkuk etmektedir. Fetullahçı cunta ile PKK’nın kendi hesap ve hedeflerinden öteye Batı adına daha kapsamlı hesap ve hedeflere kilitlendiÄŸini örtme çabaları artık daha zayıf ve baÅŸarısız kalıyor. Çünkü icra ettikleri tüm faaliyetleriyle yıkım ve katliamlarından sadece bize pay bırakıyorlar, kudret ve iktidarı hep Batı’ya mahsus kılmaya angaje oluyorlar.

YENÄ° AKÄ°T